İş sağlığı ve güvenliği; yalnızca bir zorunluluk değil, aynı zamanda işverenler ve çalışanlar için bir sorumluluk ve bilinç meselesidir. Güvenlik önlemlerine uyum, yalnızca bireysel bir tercih değil, bir ekip ruhu içinde yürütülmesi gereken bir süreçtir. Güvenli bir çalışma ortamı yaratmak, hem çalışanların yaşam kalitesini artırır hem de işletmenin verimliliğini ve kurumsal itibarını güçlendirir. İş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek için proaktif yaklaşımlar geliştirmek her sektör için hayati önem taşır.
Evet. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre, çalışanların işe başlamadan önce ve belirli periyotlarla (tehlike sınıfına göre değişir) İSG eğitimi alması zorunludur.
Evet. Tüm işyerlerinde, büyüklüğü ve çalışan sayısı fark etmeksizin Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamında risk analizi yapılmak zorundadır.
İş yerinin tehlike sınıfına ve çalışan sayısına göre değişir:
50’den fazla çalışanı olan tüm iş yerlerinde zorunlu,
50’den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerlerinde ise 2024 yılı itibariyle artık zorunludur.
İşveren isterse İSG hizmetlerini OSGB’den alabilir. Özellikle kendi bünyesinde İSG uzmanı, hekim ya da diğer sağlık personeli istihdam edemeyen firmalar için OSGB ile çalışmak pratik bir çözümdür.
İşyerleri “az tehlikeli, tehlikeli, çok tehlikeli” olmak üzere 3 sınıfa ayrılır. Bu sınıflandırma, NACE kodlarına göre yapılır ve Çalışma Bakanlığı tarafından yayınlanan listeyle belirlenir.
© 2025 Tüm Hakları Saklıdır.
Bu İnternet Sitesi Tip 9 Dijital Reklam Ajansı Tarafından Oluşturulmuştur.
